Trump'ın İşi Neden Zor?

Bugün başkanlık koltuğunu devralacak olan Donald Trump’ın ekonomik politikaları gerek Twitter üzerinden yaptığı açıklamalardan, gerek en yakın danışmanları Peter Navarro ve Wilbur Ross’un 29 Eylül’de yayınladıkları raporlardan elde edilen izlenimlerle gitgide şekillenmeye başladı. Ancak planlanan politikaların uygulanabilirliği konusundaki belirsizlik artarak devam ediyor. 

Hedeflenen politikaların problemli noktalarına bakacak olursak, Trump’ın sözünü verdiği 25 milyon istihdamı vaat ettiği gibi kapalı sınırlar içinde yaratabilmesi, işsizlik oranının negatif değerlere düşmesi anlamına geliyor. Matematiksel açıdan mümkün olmayan bu politikanın uygulanmasını zorlaştıran diğer unsurlar ise saymakla bitmiyor. Özellikle yüksek maaş getirili işler olmak üzere işgücünün yeni getirilen teknolojilerle değiştirilebilir olması ve hemen hemen bütün sektörlerin işgücü odaklı olmaktan çıkması da uzun vadede istihdamın desteklenemeyeceğinin göstergelerinden. 

Trump’ın bu politikası ile şirketlerin Amerika’ya geri dönmesi durumunda yaşanacaklar ise yoruma açık. Yabancı şirketlere gümrük vergisi uygulanmaması durumunda halkın yerli üretime kıyasla daha ucuz olan ithal mallara yönelimi yerli şirketleri tedbirler almaya zorlayarak işten çıkarmaların önünü açabilir. Öte yandan Amerika’da gerçekleşen üretimi korumak amacı ile artan gümrük vergileri rekabetin yüksek fiyatlarda sabitlenmesine neden olarak tüketicinin omzuna yük olabilir. Bu noktada dengeyi sağlayabilmek adına tüketim alışkanlıklarını değiştirecek olan Amerikan halkının iş gücünün üretim sektörüne kayması bekleniyor. Üretim eksenli işlere olan talebin maaşları düşürmesi genel tabloda daha az tüketim ve azalan refah seviyesi olarak karşımıza çıkabilir. 

Bu noktada Trump’ın Meksika’da fabrika açma girişiminde bulunacak olan Toyota’yı Amerika’da fabrika kurmaya çağırması ve çağrının reddedilmesi durumunda yüksek gümrük vergisi ile tehdit etmesi yukarıda bahsedilen ikinci ihtimalin hayat bulacağının en önemli işareti. 

Trump’ın yüksek maaş getirili istihdamda artışı sağlamak için imalat sektörünü tercih etmesine değinecek olursak da politikanın çok sağlıklı durmadığını söyleyebiliriz. Navarro ve Ross’un yayınladıkları raporda bahsedilen en önemli ifadelerden biri, mevcut ticaret politikasının ülkenin cari açık vermesine sebep olarak imalat sektörünün küçülmesine ve işçilerin düşük maaş getirili hizmet sektörü işlerine yönelmesine sebep olduğu iddiası. Buradaki ifadeyi ekonomik açıdan ele aldığımızda temel ekonomik model varsayımları altında tutarlı olduğunu söyleyebiliriz, ancak teknolojideki gelişmelerin istihdamdaki kaybın en önemli faktörü olduğunu ve söz edilen varsayımların gerçeklerden ayrıştığını unutmamak gerek. 

Hizmet Sektöründeki İşlerin Düşük Getirili Olduğu Doğru mu? 

İki sektördeki işlerin getirilerine baktığımız zaman, imalat sektörü çalışanları ortalama olarak daha fazla kazanmakta, ancak aşağıdaki tablolar maaşlar arasındaki farkın zamanla azaldığını, üstelik yalnızca işçi maaşları baz alındığında hizmet sektörü işlerinin daha yüksek getirili olduğunu gösteriyor.

 

( Hizmet ve İmalat Sektörü Saatlik İşçi Maaşları )

 

( Yönetim Kademesinde Olmayan İmalat ve Hizmet Sektörü Saatlik İşçi Maaşları )

 

 


İmalat sektörünün işçiler açısından çekici hale getirilmek istenmesi ise beklenen etkiyi kısa vadede gösteremeyebilir. Hizmet sektörü yatırımcılarının üretim sektörüne geçiş periyodunda kaybedilecek olan zaman işçilerin aleyhine işleyecek gibi görünüyor.

ÜCRETSİZ DEMO HESAP AÇIN !

Paylaşmış olduğunuz kişisel verilerinizin sadece sizinle irtibat kurmak için kullanılacak olup kişisel verilerin işlenmesine ilişkin daha detaylı bilgi almak için "Kişisel Verilerin İşlenmesine İlişkin Aydınlatma Metni" okuyunuz

Online hesap aç